Sağlık Hukuku Avukatı Kayseri Avukat Oktay Aydoğdu
18
Ara

Kayseri Sağlık Hukuku Avukatı

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

Malpraktis nedir? Malpraktis; doktor, hastane ve diğer sağlık çalışanlarının yanlış sağlık uygulamalarıdır. Kısaca, doktor hatasıdır. Kayseri Barosu Avukatlarından Avukat Oktay AYDOĞDU, Tanıma- Tenfiz Davalarında yılların tecrübesi bulunmaktadır.

Sağlık hukuku, bu hizmeti hem alan hem de sunan kişiler arasındaki ilişkileri düzenler. Verilen sağlık hizmetlerinin niteliği, bunun sunulması, doktor ve hastaların kişisel haklarına dair birçok madde içerir. Yaşam hakkına dayalı bir şekilde oluşturulurken hem hukuk hem de tıptan faydalanılmıştır. Bu alandaki davalara bakan en iyi sağlık avukatı, süreci müvekkili adına yürütür.

Malpraktis(Malpractice) “bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeni ile bir hastanın zarar görmesi, hekimliğin kötü uygulanmasıdır” (Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları, md.13).

Dünya Tabipler Birliğine göre de, malpraktis “hekimin tedavi sırasında standart, güncel uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavisini vermemesiyle oluşan hasardır”.
Hastanın zararının karşılanması için tazminat davası açma hakkı vardır.

Sağlık hukuku hem uluslararası hem de ülkemizdeki bazı yasalara dayanır. İnsan hakları evrensel beyannamesinin 3.maddesinde belirtilmiş olan yaşamın herkesin temel hakkı olması, bu hukuk dalının ortaya çıkmasında en temel parametrelerden birisidir. Ayrıca aynı bildirge içerisinde yer alan 25.maddede sağlık hakkı tanımı geçer. Türkiye’de ise 1960 yılında yayınlanan Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi sonrasında 1998 senesinde Sağlık Bakanlığı düzenlemeye gitmiş ve Hasta Hakları adıyla bir yönetmelik oluşturmuştur. Ortaya çıkacak olası hekim kusurlar için hem Türk Ceza Kanunu hem de Medeni Kanun baz alınır. 2005 yılında yapılan bir düzenleme sonrasında sağlık hizmeti veren personelin görev sorumlulukları belirtilmiştir. Sağlık konusunda uzman avukat, bu tip davalara bakar.Kayseri Barosu Avukatlarından Avukat Oktay AYDOĞDU, Tanıma- Tenfiz Davalarında yılların tecrübesi bulunmaktadır.

 Doktorun Sorumluluğu

Doktorun hastasına karşı bakım ve tedavi görevi vardır. Doktor her türlü kusurundan dolayı, hatta hafif kusurunda dahi sorumludur. Bu nedenle, Doktor bu görevini en iyi şekilde yerine getirmelidir. Aksi takdirde hastanın veya yakınlarının açtığı tazminat davası nedeniyle tazminat ödemek zorunda kalabileceği gibi eylemlerinin suç oluşturması halinde cezai sorumluluğu da söz konusu olabilir. Kayseri Barosu Avukatlarından Avukat Oktay AYDOĞDU, Tanıma- Tenfiz Davalarında yılların tecrübesi bulunmaktadır.

Hasta, doğru tedavi için doktorun talimatlarına uygun davranmalıdır. Buna karşılık doktorun da hastasına karşı görevleri bulunmaktadır. Doktor, tedavisini hiçbir hataya yer vermeksizin gerçekleştirmek zorundadır. Çünkü doktor meslek alanı içindeki en hafif kusurunun neden olduğu zarardan dahi sorumludur.,

Hastanın veya Hasta Yakınının Mağduriyeti Nasıl Giderilir?

Doktorun hatası veya teknik karşılığıyla söylersek malpraktis söz konusu olduğunda, hastanın veya hasta yakınının mağduriyetini gidermek çoğu zaman mümkün olmaz. Zira doktorun hatası kimi zaman bir hastanın kalıcı bir hasara maruz kalmasına veya ölümüne neden olabilir. Bu durumda oluşan hasta veya hasta yakınının oluşan zararının ve yaşadıklarının maddi bir karşılığının olmadığı kuşkusuzdur. Kayseri Barosu Avukatlarından Avukat Oktay AYDOĞDU, Tanıma- Tenfiz Davalarında yılların tecrübesi bulunmaktadır.
 
Doktor ve/veya hastane tedavi aşamasında yaptığı tüm hataların neden olduğu zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Bu durumda hastalar ve/veya hasta yakınları, zararın tazmini için tazminat davası açarak haklarını savunabilir.

Doktorun ve/veya hastanenin bakım veya tedavi görevini, tam veya gerektiği gibi yapmaması veya eksik yapması nedeniyle hastasına zarar vermesi, aralarındaki hukuki ilişkiye aykırıdır.

Mağdur Olan Hasta veya Yakınları; Kimi, Nasıl Dava Etmeli?

Dava Açarken izlenecek yolda Hastane Türü Belirleyicidir!

“Hastanın uğradığı zarar kimden ve nasıl tazmin edilecektir?” sorusunun cevabı, tedavinin devlet hastanesinde veya özel hastanede gerçekleşmesi halinde farklı olacaktır.

Devlet Hastanesinde Mağdur Olan Hasta Kime Karşı Tazminat Davası Açmalı?

Devlet memuru olan doktor hataları için ancak devlet aleyhine dava açılabilir!
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları ancak hastanenin bağlı olduğu idare yani devlet aleyhine açılabilir. İdare, kamu görevlisi hekimlerin “hizmet kusuru”ndan kaynaklanan zararları tazmin etmekle yükümlüdür.

Sağlık Hukuku Avukatı Kayseri Avukat Oktay Aydoğdu
Sağlık Hukuku Avukatı Kayseri Avukat Oktay Aydoğdu

Devlet hastanelerinde yaşanan malpraktis vakaları nedeniyle uğranılan zararların tazmini için davalar devlet aleyhine açılmalıdır. Ancak, devlet memuru doktor ve diğer sağlık görevlilerinin “görevden ayrılabilir” kişisel kusuru bulunuyorsa, tazminat davası doğrudan doktor veya diğer sağlık görevlisinin aleyhine açılabilir. Bu husus, teknik hukuki inceleme ile tespit edilebilir. Kamu hizmeti verilirken doktorun şahsi hatası ile hastane organizasyonunun hatası (buna kısaca hastane hatası diyebiliriz) birbirinde ayrılabiliyorsa ve bu durumda doktorun şahsi hatası hastane hatasına göre öne çıkıyorsa devlet memuru olan doktor aleyhine doğrudan tazminat davası açılması mümkün olacaktır. Tazminat davasının doğru mahkemede doğru kişiye karşı açılması bakımından bu tespitin yapılması önemlidir. Yanlış mahkemede açılan dava ciddi hak kayıplarına neden olacaktır.

Hizmet kusuru idarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanır. Hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve devlet aleyhine açılacak tazminat davalarında (tam yargı davalarında) devletin tazminat ödeme yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.

Özel Hastanede Mağdur Olan Hasta Kime Karşı Tazminat Davası Açmalı?

Kayseri Barosu Avukatlarından Avukat Oktay AYDOĞDU, Tanıma- Tenfiz Davalarında yılların tecrübesi bulunmaktadır.

Hastanın uğradığı zararlar, hem hata yapan doktordan hem de özel hastaneden talep edilebilir!

Sağlık hizmeti son yıllarda iyice yaygınlaşan bir biçimde özel hastaneler aracılığıyla da sunulmaktadır. Sağlık hizmetinin kamusal niteliği nedeniyle özel hastaneler sıkı denetim ve kurallara bağlıdır. Bu nedenle özel hastaneler, sağlık hizmetini en iyi şekilde sunacak doktor ve personeli istihdam etmeli ve doktorların en doğru, özenli tedaviyi gerçekleştirmelerini sağlamalıdırlar. Kayseri Barosu Avukatlarından Avukat Oktay AYDOĞDU, Tanıma- Tenfiz Davalarında yılların tecrübesi bulunmaktadır.

Özel Hastanenin “Hata doktorun, sorumluluğum yok.” savunması geçersizdir

Hasta, sadece doktor hatası nedeniyle zarar uğrasa da doktoru çalıştıran özel hastane adam çalıştıran ve işleten sıfatıyla doktor ile birlikte zarardan sorumludur. Tazminat davası, doktor ve özel hastane aleyhine açılmalıdır.
 
Yargıtaya göre de, özel hastane işleteni, öncelikle tacir sıfatıyla basiretli bir tacir gibi davranması gereği yanında, yaptığı hizmetin yaşama hakkını yakından ilgilendiren kamusal nitelik taşıyan sağlık hizmeti olması nedeniyle de hastanın ve özel durumlarda yakınlarının zarar görmemesi için gerekli olan sadakat ve özeni göstermek durumundadır. Özel hastane, doktor ve diğer yardımcı personeli seçme ve denetlemede tüm özeni göstermeli, hastanın tedavisinde diğer şartların hazırlanmasında da aynı özeni yüksek oranda göstermelidir.

En iyi sağlık avukatı, şu tip davalar konusunda bilgi sahibidir;

  • Doktorların hatalı müdahale sonrasında ortaya çıkan malpraktis ceza davaları
  • Yanlış bir şekilde gerçekleştirilen tedavinin ardından tazminat davası
  • Arabuluculuk hizmetleri
  • Doktor ve hasta arasında gerçekleştirilen görüşmelerin takip edilmesi.
  • İlaç üretimine dair sözleşmelerin hazırlanması
  • Gizlilik sözleşmelerinin oluşturulması
  • Klinik araştırma öncesinde sözleşme yapılması
  • İlaçların hammaddesine dair satım ve alım sözleşmelerinin hazırlanması

Sağlık hukuku içerisinde yer alan tazminat davaları, hem maddi hem de manevi olmak üzere iki farklı şekilde açılabilir. Bunun için hastada, uygulanmış olan tedavi yönteminden dolayı bir zararın ortaya çıkması gerekir. Eğer böyle bir durum yoksa, dava açılması söz konusu değildir. Maddi tazminat, yoksun kalma olarak da tanımlanır. Bunun için belli bir hesaplama tekniği kullanılır. Manevi davalarda ise kişinin yanlış müdahale ve tedavi sonrasında hissetmiş olduğu keder, acı gerekçe olarak kabul edilir. Eğer hasta ölürse, onun ailesi ve yakınları, bu tip bir davayı açabilirler. Sürecin mutlaka sağlık konusunda uzman avukat eliyle yürütülmesi gerekir.

Kayseri Barosu Avukatlarından Avukat Oktay AYDOĞDU, Tanıma- Tenfiz Davalarında yılların tecrübesi bulunmaktadır.

Sağlık hukuku içerisinde yer alan tazminat davaları, hem maddi hem de manevi olmak üzere iki farklı şekilde açılabilir. Bunun için hastada, uygulanmış olan tedavi yönteminden dolayı bir zararın ortaya çıkması gerekir. Eğer böyle bir durum yoksa, dava açılması söz konusu değildir. Maddi tazminat, yoksun kalma olarak da tanımlanır. Bunun için belli bir hesaplama tekniği kullanılır. Manevi davalarda ise kişinin yanlış müdahale ve tedavi sonrasında hissetmiş olduğu keder, acı gerekçe olarak kabul edilir. Eğer hasta ölürse, onun ailesi ve yakınları, bu tip bir davayı açabilirler. Sürecin mutlaka sağlık konusunda uzman avukat eliyle yürütülmesi gerekir.

Sağlık Hukuku Avukatı

Kayseri Barosu Avukatlarından Avukat Oktay AYDOĞDU, Sağlık Hukuku,Tıp Hukuku  Davalarında Kayseri İlinde müvekkillerine en sağlıklı, hukuki bilgileri vermektedir. Tanıma- Tenfiz davaları tecrübeli hukuk bilgisi gerektiren davalardır. Ufak bir hata durumunda çok büyük hak kayıpları  da yaşanabilir. Bu nedenle Kayseri Tanıma Tenfiz Avukatı Oktay AYDOĞDU, her zaman hukuki bilgisi ve tecrübesi ile müvekkillerine yardımcı olmaktadır. Kayseri Avukat Oktay AYDOĞDU.