Kayseri Yaş büyütme, İsim değişikliği Davaları Avukatı
24
Oca

Kayseri Yaş büyütme, İsim değişikliği Davaları Avukatı

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

Kayseri Barosu Avukatlarından Avukat Oktay AYDOĞDU, Yaş büyütme, İsim değişikliği davaların da tecrübesi ve hukuk bürosu ile yardımcı olmaktadır.

Yaş Düzeltme (Büyütme, Küçültme) Davası Nedir?

Yaş düzeltme davası, kişinin nüfus kütüğünde (kimliğinde) yer alan doğum tarihinin değiştirilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür.

Nüfus kaydında yer alan bilgiler. mahkeme kararı olmadan değiştirilemeyeceği için yaşlarında (doğum tarihi) değişiklik yapmak isteyen kişiler, yaş düzeltme davası açmak zorundadır.

Yaş düzeltme davası isminden de anlaşılacağı üzerine “Nüfus Kaydının Düzeltilmesi” olduğundan davayı açan kişi; mahkemeden, yaşın büyütülmesini isteyebileceği gibi küçültülmesini de isteyebilir.

Her ikisi içinde uygulanacak prosedür ve hukuki yol aynıdır. Mahkeme gerekli koşulların bulunması halinde kişinin talebini değerlendirip davanın reddine veya kabulüne karar verecektir.

Yaş Düzeltme Davasının Şartları Nelerdir?

Yaş büyütme ve küçültme nedenleri kişiden kişiye değişebileceği gibi genellikle kendisinden önce doğan kardeşinin kimliğinin kullanılması, köyde (sağlık kuruluşu dışında) doğum yapılması nedeniyle doğumun üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra nüfusa kaydedilme sebebiyle doğum tarihinin yanlış tescil edilmesi sonucu ortaya çıkan askerlik, emeklilik, memur olma, sınava girme gibi sorunların giderilmesi amacıyla açılmaktadır.

Nedenleri değişmekle birlikte, yaş düzeltme davası kişinin istediği zaman herhangi bir nedenle açabileceği bir dava değildir.

Yani yaş düzeltme talepleri kişinin sosyal, psikolojik gerekçelerle örneğin, “kendimi daha genç hissediyorum”, “evlenmek istediğim kişi benden daha genç olduğu için yaşımı küçültmek istiyorum” gibi nedenlerle açabileceği bir dava değildir. Aksi takdirde davanın reddine yol açacaktır.

Bu nedenle yaş düzeltme (büyütme ve küçültme) davalarının açılması ve sonuca bağlanması için kanunun aradığı şartların gerçekleşmesi gereklidir.

Yaş düzeltme davasının açılabilmesi için gerekli olan şartları şöyle sıralayabiliriz. Davacı kişinin,

  • Hastanede veya doğum evinde doğmamış olması,
  • Dış görünüşünün, iddia edilen yaşa uygun olması
  • İddia edilen yaşta bir kardeşin bulunmaması (aynı anneden)
  • Haklı bir sebebinin bulunması

şartlarının bir arada olması gereklidir.

Bu şartları kısaca açıklayacak olursak,

Hastanede yada resmi bir sağlık kuruluşunda doğmamış olması:

Hastanede veya doğum evinde (resmi sağlık kuruluşu) doğum yapmamış olma şartının aranmasındaki neden şudur. Resmi sağlık kuruluşları doğum olması halinde, kişinin doğduğu tarihi gösteren resmi bir belge (Doğum belgesi) vermektedir.  Bebeğin nüfus kaydına tescil işlemleri söz konusu Doğum Belgesine istinaden gerçekleşmektedir. Kişi doğum evinde ya da hastanede doğduğu takdirde, doğduğu tarih ve dolayısıyla yaşı zaten belirli olacaktır. Dolayısıyla mahkeme bu kayıtları dikkate alacak, kişinin talebini red edecektir.

Kişinin Dış Görünüşünün, Olduğunu İddia Ettiği Yaş İle Uyumlu Olması:

Öte yandan kişinin dış görünüşüyle iddia ettiği yaşı arasında bariz bir farkın bulunmaması gerekir. Yani 25 yaşında olduğunu iddia eden kişinin, dış görünüş itibarıyla 40 yaşında görünmesi mahkemenin karar verirken dikkat edeceği diğer bir husustur.

Aynı Yaşta Kardeşin Bulunmaması:

İkiz gebelik dışında aynı anda iki hamilelik yaşanması mümkün değildir. Dolayısıyla kardeşler arasında en az (erken doğum olsa bile) 180 günlük bir sürenin bulunması gerekir.

Bu itibarla kişinin mahkemede iddia ettiği yaşta bir kardeşi var ise ve bu kardeşi de ikiz kardeşi değil ise bu takdirde iddianın gerçek dışı olduğu kabul edilir ve davanın reddine karar verilir.

Haklı Bir Nedenin Olması:

Nüfus kayıtları aksi ispat oluncaya kadar geçerli olan, mahkeme kayıtları ile ancak değiştirilebilen kayıtlardan olması nedeniyle, bu kayıtların dava konusu edilmesinde davacının korunması gereken bir hukuki yararının olması gerekir.

Bu hukuki yarar dava açılırken dilekçede ayrıca ve açıkça belirtilmesi gerekir. Yani bu kaydın nüfus kaydında bulunmasının kişiye verdiği zorluklar, zararlar ya da sıkıntıların belirtilerek bu davayı açmasındaki hukuki yararı da belirtmesi gerekir.

Kimlik Yaşı Nedir?

Kimlik yaşı, nüfus kayıtlarında doğum tarihi olarak belirtilen tarihe göre; kişinin hesaplanan yaştır.

Kimlik yaşı, nüfus kayıtlarına göre kimlik belgenizde yer alan doğum tarihine göre hesaplanan yaştır. Örneğin, kimliğinde doğum yılı olarak 1996 tarihi yazılı olan bir kişi 2020 yılında 24 yaşında olacaktır.

Kimlik Yaşı Nasıl Büyütülür?

Kimlik yaşını büyütmek, kişinin nüfus kütüğündeki bilgilerin değiştirilmesi anlamına geleceğinden bu değişiklik ancak mahkemenin vereceği bir kararla mümkün olabilir.

Bu nedenle kişinin öncelikle bir dava açması gerekir. Yaşını büyütmek isteyen kişi, ikamet ettiği yerde bulunan asliye hukuk mahkemesinde açacağı yaş düzeltme davası ile kimlikteki  (yani nüfus kayıtlarındaki) yaşını büyütebilir.

Yaş Küçültmek İçin Ne Yapmak Gerekir?

Yaşın büyütülmesi veya küçültülmesi talebi arasında hukuki açıdan bir farklılık yoktur. Her ikisi içinde mahkeme kararına ihtiyaç vardır.

Dolayısıyla yaşını küçültmek isteyen kişi eğer geçerli nedenleri varsa asliye hukuk mahkemesinde açacağı yaş düzeltme davası ile mahkemeden yaşının küçültülmesini isteyebilir. Mahkeme gerekli araştırma ve incelemeden sonra koşulların bulunması halinde kişinin yaşının küçültülmesine (düzeltilmesine) karar verebilecektir.

Yaş Düzeltme Davasında Görevli Mahkeme Neresidir? (Hangi Mahkemede Açılır?)

Yaş düzeltme davalarında görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir. Bu nedenle yaş düzeltme davaları asliye hukuk mahkemesinde açılmak zorundadır.

Davanın asliye hukuk mahkemesi dışında örneğin, sulh hukuk mahkemesinde açılması halinde istenilen sonuç elde edilmeyecektir. Çünkü böyle bir durumda mahkeme davaya bakmakla görevli olmadığından görevsizlik kararı verecektir.

Bu nedenle yaş düzeltme davasını doğru mahkemede açmak dava sürecinin uzamaması açısından dikkat edilmesi gereken ilk noktadır. 

Yaş Düzeltme Davasında Yetkili Mahkeme Neresidir?

Yetkili mahkeme ile kast edilen şey, davanın coğrafik açıdan hangi asliye hukuk mahkemesinde açılacağı ile ilgilidir.

Yaş düzeltme davalarında yetkili mahkeme, davayı açan kişinin(talep edenin)  yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesidir. Yani kişi, Gaziantep ilinde ikamet ediyor ise İstanbul’da dava açamayacaktır. Aksi takdirde mahkeme yetkisizlik kararı verecektir.

Yaş Düzeltme Davasını Kimler Açabilir?

Yaş düzeltme davalarında davacı olarak, düzeltmeyi isteyen kişinin kendisi ile gerekli hallerde Cumhuriyet Savcıları tarafından açılabilir.

Yaş düzeltmesini isteme hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Dolayısıyla bu dava, yaşı değiştirilecek kişi tarafından açılmalıdır. Ancak kişi henüz fiil ehliyetine sahip değilse yani ergin değilse bu takdirde velisi ya da vasisi mahkemeden düzeltme talebinde bulunacaktır.

Diğer bir ihtimalde ise bu dava avukat yani vekil aracılığı ile açılabilir. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi bu hak kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan ancak vekaletnamede bu hususta özel yetki var ise dava açılıp takip edilebilir. 

Yaş Düzeltme Davası Kime Karşı Açılır?

Yaş düzeltme davalarıyla ilgili yaşanılan sorunlardan bir tanesi de davanın kime açılacağı ile ilgilidir. Çoğu kişi davayı anne ve babasına karşı açmakta davalı tarafı yanlış göstermektedir. Yaş düzeltme davalarında mahkeme, davanın aksamadan, sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için nüfus müdürlüğünden maddi ilgili sıfatıyla nüfus müdürünün ya da memurunun bulunmasını istemekte davayı bu şekilde yürütmektedir.

Her ne kadar Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda, bu davaların nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus temsilcisi huzuruyla görüleceği belirtilmiş ise de, uygulamada yerleşen durum itibariyle nüfus müdürlüğü davalı olarak gösterilmektedir.

Yaş Düzeltme Davası Kaç Kere Açılabilir? (Yaş Düzeltme Davası İkinci Kez Açılabilir mi?)

Nüfus Hizmet Kanuna göre yaş düzeltme davası sadece bir kez açılabilmekteydi. Ancak bu hüküm Anayasa Mahkemesi tarafından 2012 yılında iptal edilmiştir. Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin ikinci kez yaş düzeltme davası açılabilmesi mümkün hale gelmiştir.

Yaş Düzeltme (Büyütme veya Küçültme) Davası Ne Kadar Sürer?

Yaş düzeltme davaları kısa sürede sonuçlanan davalardır. Genellikle 2 ila 4 ay sürmektedir. Ancak mahkemelerin artan iş yükü, yoğunluğu veya kemik yaşı tespitine başvurulması hallerinde bu süreç en fazla 1 yıla kadar uzayabilmektedir.

Kemik Yaşı Nedir?

İnsan vücudu bulunduğu yaşa göre gelişim ve değişim göstermektedir. Kemikler de belirli yaşlara göre gelişim ve değişim göstermektedir. İşte kişinin kemik yapısı itibariyle ortaya çıkan yaşa kemik yaşı denilmektedir.

Kemik Yaşı Ölçümü Nasıl Yapılır?

Kimlikte yer alan yaş her zaman doğru olmayabilir. Bu durumda gerçek yaşı ortaya çıkarmak için kemik yaşına bakılır. Kemik yaşı denilen şey aslında iskeletin gelişmesi, olgunlaşma derecesidir. Hormonların ve diğer metabolik faktörlerin etkisiyle oluşan kemik yaşı, sol el bileği filmi tetkiki ile saptanır. Tespit edilen kemik yaşında 1-2 yıl kadar farklılık olsa da yaş tespit edilirken başvurulan en önemli ve güvenilir yöntemdir. 

Kemik Yaşı Testi Kaç Yaşına Kadar Yapılır?

İnsanların fiziksel gelişimi belli bir döneme kadar devam eder ve durur. İşte bu nedenle kemik yaşının tespiti en fazla 25 yaşına kadar yapılabilmektedir.

Çünkü kemik, gelişimini 22-25 yaş aralığında tamamlayacaktır. Dolayısıyla bu yaş aralığından sonra kemik yaşının tespiti doğru sonuç vermeyecektir.

Kemik yaşının tespiti adli tıp kurumu aracılığı ile ya da bir sağlık kurumunda yapılır. Mahkeme, belirlenen kemik yaşını dikkate alarak bir karar verecektir. 

Yaş Tashihi Ne Demektir?

Yaş tashihi, yaş düzeltme ile aynı anlama gelmektedir. Kişinin nüfus kaydında yer alan yaşının (doğum tarihinin) asliye hukuk mahkemesinde dava açılarak mahkeme aracılığı ile değiştirilmesidir. Bu değişiklik yaşın büyütülmesi şeklinde olabileceği gibi küçültülmesi şeklinde de olabilir. 

aş Düzeltme Davasında Tanık Gerekir Mi?

Yaş düzeltme davalarında gerçek yaşın ortaya çıkarılması için her türlü delile başvurulabilir. Tanık delili de bu davada sıklıkla başvurulan delillerden bir tanesidir. Çünkü hastane raporunun olmaması, kemik yaşının tespit edilememesi ya da gerçek yaşı ortaya çıkarak herhangi bir resmi delillin bulunmaması hallerinde tanık beyanları dikkate alınacaktır. Örneğin, kişinin evde doğması halinde komşunun bu olaya şahit olması, kişinin sınıf arkadaşları ya da gerçek yaşı ortaya çıkaracak olayları bilen kişiler tanık olarak dinlenilebilir. Yaş düzeltme davalarında tanık beyanları, hakimin karar vermesi açısından önemli bir etkiye sahiptir. 

Yaş Düzeltme Davasında Kaç Tanık Gerekir?

Yaş düzeltme davalarında tanık sayısı açısından bir sınırlama yoktur. Yani kişinin iddiasını kanıtlayacak birden fazla kişi tanık olarak gösterilebilir. Ancak elbette tanığın iki kişiden az olmamasında yarar vardır. Hâkim, gerekli gördüğü hallerde gösterilen tanıklardan hepsini dinleyebileceği gibi diğer delillerle birlikte kendisinde yeterli kanaat oluştuğu takdirde sadece iki tanık dinlemekle de yetinebilir.

Yaş Düzeltme Davasında Abi, Kardeş Tanık Olarak Dinlenebilir Mi?

Yaş düzeltme davalarının amacı kişinin iddia ettiği yaşta olup olmadığının ortaya çıkarılmasıdır. İşte bu nedenle tanık olarak dinlenilen kişilerin, davacının abisi, kardeşi, kuzeni ya da arasında akrabalık bağı bulunan kişilerden birisinin olmasının bir sakıncası yoktur. Yeter ki, kişinin gerçek yaşını ortaya çıkaracak beyanda bulunsunlar. 

Yaş Düzeltme Davasında Hakim Ne Şekilde Karar Verebilir?

Yaş küçültme ya da büyütme talebinde bulunması (dava açılması) demek, hakim mutlaka istenilen yaşa hükmedeceği anlamına gelmez. Gerekli araştırma ve deliller ortaya konulduktan sonra hakim diğer tüm davalarda olduğu gibi bu davada da, davanın kabulüne ya da reddine karar verecektir. 

16 Yaşındaki Bir Kişi Yaşını Büyüterek Evlenebilir Mi?

Kanun evlilik için belli bir yaş sınırı öngörmüştür. 18 yaşını dolduran bir kimse, velisinin ya da vasinin iznini almadan evlilik yapabilir. 17 yaşında ise, anne-babanın izni ile evlenilebilir. 16 yaşında ise ancak hakim yani mahkeme kararı ile evlenebilir. Görüldüğü gibi kanun, evlilik için “yaş şartı” getirmiştir.

Fakat kanunun evlilik için aradığı bu yaş şartı, yaş düzeltme davası ile sağlanamaz. Yani 16 yaşındaki bir kişi yaşını büyüterek evlenemez. Evlenmek istemek yaş düzeltme davası açmak için tek başına yeterli bir neden değildir. Kişinin evlenmek için yaş düzeltme davası açması halinde bu talep hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilecektir. 

Bunun için en mantıklı yol, kişinin mahkeme kararı ile evlenmesine izin verilmesi için Aile Mahkemesine dava açması olacaktır.

Yaş Düzeltme Davasının Bedelli Askerliğe Etkisi Nedir?

Askerlik Kanunu m.1111’e göre, askerlik çağına girdikten sonra yapılan yaş değişiklikleri askerlik işlemlerinde dikkate alınmaz. Burada önemli olan nokta, askerlik çağına girmiş olup olmama hususudur.

Askerlik çağı, bir erkeğin 20 – 40 yaş arasındaki süreyi kapsar.  Bir kişi bahsettiğimiz bu yaş aralığında ise, artık yaş değişikliği davası açmasının, askerlik yapıp yapmamasına bir etkisi olmayacaktır. Çünkü kanun, açıkça askerlik çağına girdikten sonra yapılan değişikliklerin dikkate alınmayacağını belirtmiştir. Dolayısıyla yaş ile ilgili bir düzeltme yapılacaksa, bu değişikliğin askerlik çağından önce yapılması gerekir.

Örneğin, 17 yaşında olan bir kişi yaş düzeltme davası açmış ve yaşını 20 olarak düzeltmişse bu değişiklik askerlik çağına girmeden önce yapıldığından askerlik yoklamalarında ve dolayısıyla bedelli askerlikte dikkate alınacaktır.

Ancak aynı madde de bir istisna öngörülmüştür. Eğer yaş değişikliği, mahkemece resmi hastane ve doğum kayıtları esas alınarak yapılmışsa bu durumda kişinin askerlik çağında olup olmadığına bakılmaz. Düzeltilen yeni yaş dikkate alınacak olup askerlik yoklamaları buna göre yapılacaktır. Bu nedenle, elinizde resmi hastane kayıtlarına dayalı bir belge varsa yaş değişikliği davası açarak, bedelli askerlikten faydalanabilirsiniz. 

Yaş Düzeltme Davası Sonucunun Polis Meslek Yüksekokullarına Giriş Sınavlarında Etkisi Nedir?

Polis Meslek Yüksekokulları Giriş Yönetmeliği’nin 8/1-e maddesinde:

  1. e) (Değişik:RG-6/6/2015-29378) 18 yaşını tamamladıktan sonra yaptırılan yaş düzeltmelerinde düzeltmeden önceki yaş dikkate alınmak kaydıyla, sınavın yapıldığı yılın ekim ayının ilk günü itibarıyla 18 yaşını tamamlamış ve sınavın yapıldığı yılın (Değişik ibare:RG-3/9/2018-30524) 1 Ocak tarihi itibarıyla 26 yaşından gün almamış olmak,

şeklindeki düzenleme ile yaş düzeltmesi halinde ikili bir ayırım yapılacaktır.

18 yaşından önce Yaş Düzeltme Davası açılıp, yaş düzeltme kararı verilmiş ise PMYO girişte bu mahkeme kararındaki yaş esas alınacaktır.

Eğer 18 yaşından sonra yaş tashihi (düzeltme) yapılmış ise; bu takdirde yaş düzeltme yapılmadan önceki yaş dikkate alınacaktır.

18 Yaşından Küçük (Reşit Olmayan) Kişi Yaş Düzeltme (Büyütme, Küçültme) Davası Açabilir Mi?

Her ne kadar yaş düzeltme davaları kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan da olsa, bu davayı 18 yaşından küçüklerin açması mümkün değildir. Bu kişiler yerine velisi (anne, baba) ya da vasisinin açması gerekmektedir.

Hastanede Doğan Bir Kişi Yaşını Büyütebilir Mi?

Yaş düzeltme davalarının açılması için kişinin hastanede ya da doğum evinde doğmamış olması gerekir.

Çünkü hastane kayıtları resmi belge olması nedeniyle; yaş düzeltme davalarını çözüme kavuşturan, mahkemenin öncelikle incelediği delillerden birisidir. Bu kayıtlar, doğumun ne zaman gerçekleştiğini ve dolayısıyla gerçek yaşı ortaya çıkarır. Dolayısıyla kimlikte yer alan doğum tarihi ile hastane raporunda yazılı tarih aynı ise mahkeme davanın reddine karar verecektir. 

Ancak, bu doğum belgelerinin sahteliği yönünde bir iddia var ise, doğum belgesinin sahteliği ispatlanırsa bu takdirde dava açılması ve Yaş düzeltme mümkün hale gelebilecektir.

Yaş Düzeltme Davasının Sigortalılığa Etkisi Nedir?

Bu konuda ikili bir ayrım yapılması gerekir. Bilindiği üzere sigorta kolları kendi içerisinde; kısa vadeli sigorta kolları ve uzun vadeli sigorta kolları olarak ikiye ayrılır. Kısa vadeli sigorta kolları; iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarından oluşur. Örneğin, stajyerler kısa vadeli sigorta kolu içerisinde yer alırlar. Uzun vadeli sigorta kolları ise, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarından oluşur.

Kısa vadeli sigorta kollarında yer alan, iş kazası veya meslek hastalığının hekim tarafından tespit edildiği tarihten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmayacaktır.

Eğer kişi uzun vadeli sigorta kapsamı içerisinde yer alıyorsa ise, bu takdirde ilk kez sigortalı olduğu tarih önemlidir.  İlk kez sigortalı olduktan sonra yapılan yaş değişiklikleri sigortalılık süresinde bir değişiklik meydana getirmeyecektir.

Örneğin, “Ben yaşımı dava açarak büyüttüm, bu yüzden sigortalılık süremin yeniden hesaplanmasını istiyorum” şeklinde bir talepte bulunamazsınız. Çünkü aslolan ilk kez sigortalı olduğunuz tarihtir.

Yaş Düzeltme Davası Sonucunda Emeklilik Süresinde Bir Değişiklik Olur Mu?

Yaşın mahkeme kararı ile düzeltilmesinin emekliliğe bir etkisi yoktur. Yani yaş düzeltme davası açarak yaşınızı büyütseniz dahi bu sizin emekli olma sürenizde kısaltmayacak, bir değişiklik meydana getirmeyecektir.

Bir kişinin ilk kez sigortalı olduğu tarihte, nüfus kayıtlarında hangi tarih yazıyorsa (doğum tarihi) emekli olma yaşı da buna göre belirlenir. Sonradan mahkeme kararıyla yapılan değişiklikler dikkate alınmaz. Örneğin, 1964 doğumlu bir kişi, 1986 yılında ilk kez sigortalı olarak çalışmaya başlamış ve daha sonra yaşını 1960 olarak değiştirmişse bu değişiklik emeklilik süresi açısından hiçbir sonuç doğurmayacaktır. Emeklilik süresi 1964 yılı üzerinden hesaplanır.

Özetle sigortalı olarak çalışılmaya başlanılan tarihten sonra yaş değiştirilmişse bu emeklilik yaşını ve süresini etkilemeyecektir. Ancak daha önce hiç sigortalı olunmamışsa ve yaş değişikliği sigortalı olma tarihinden önce yapılmışsa bu durumda değiştirilen yeni yaş, emeklilik süresinde dikkate alınacaktır.

Ancak maddi hata olarak değerlendirilen yaş düzeltmeleri sigorta girişinden önce ya da sonra yapılsa dahi emeklilikte dikkate alınacaktır. 

Yaş Düzeltme Davalarında Hangi Delillere Dayanılabilir?

Yaş düzeltme davaları genel ispat kurallarına tabi davalardandır. Yani Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan tüm delillerin ileri sürülmesi mümkündür.

Bu itibarla tanık dinlenebilir, belge getirilebilir, bilirkişi incelemesi yaptırılabilir, film, kemik grafi vs. gibi delillere dayanılması da mümkündür.

Yaş Düzeltme Davalarında Yapılacak İnceleme:

Yaş Düzeltme Davaları kamu düzenine ilişkin davalardandır. Bu nedenle mahkemece gerekli görülen tüm araştırmalar talep olmasa da yapılacaktır. Deliller toplanacak ve bu hususta karar verilecektir.

Ceza Mahkemelerinde Yaş Düzeltme Yapılabilir Mi?

Ceza mahkemelerince (Asliye Ceza veya Ağır Ceza) görülmekte bir dava ile ilgili olarak; sanığın ya da mağdurun yaşının tespiti, yapılan ceza yargılamasının esaslı unsuru olması halinde bu takdirde nüfus müdürü ya da nüfus temsilcisini mahkemeye çağırmak suretiyle yaş düzeltme yapılabilecektir.

Özellikle mağdurun ya da sanığın nüfus kayıtlarında yer alan yaşı ile fiziksel (görünüm) itibariyle yaşı arasında bir farklılık tespit edildiği takdirde mahkemece re’sen araştırma yapılacak ve Yaş Düzeltme Davalarındaki prosedüre uygun olarak yaş düzeltme yapılabilecektir.

Yaş Düzeltme Davaları Adli Tatilde Görülebilir Mi?

Yaş Düzeltme davaları, basit yargılama usulüne tabi davalardandır. Bu itibarla yaş düzeltme davaları adli tatilde görülebilen dava türlerinden bir tanesidir.

Yaş Düzeltme Davalarında Zamanaşımı Süresi:

Yaş düzeltme davalarında (yaşın küçültülmesi, büyütülmesi) herhangi bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Yani her zaman açılabilir.

Sadece Tanık Beyanına Dayanılarak Yaş Düzeltme (Büyütme, Küçültme) Kararı Verilebilir Mi?

Hayır, kemik grafisi çekilmeden, kemik yaşı tespit edilmeden sadece tanık beyanlarına itibar edilerek Yaş Düzeltme kararı verilemez.

Nüfus kayıtları kamu düzenine ilişkindir. Bu itibarla mahkemece yaş düzeltme davasında re’sen araştırma yükümlülüğü ve davayı aydınlatma yükümlülüğü altındadır. Bu nedenle, tüm araştırmayı yapmak zorundadır.

Kemik yaşının tespitinin mümkün olmadığı hallerde mahkemece diğer deliller ışığında bir karar verilecektir.

Doğum Tarihi Sadece Yıl Olarak Belirtilmiş, Ay ve Gün Belirtilmemiş İse Yaş Nasıl Hesaplanır?

Doğum tarihlerinde doğum yılı yazılıp, doğum ayı ve günü yazılmamış olanların yaşlarının hesaplanmasında doğduğu yılın Temmuz ayının birinci günü, ayı yazılıp da günü belli olmayanlar için de o ayın birinci günü başlangıç alınır.

Yaş Düzeltme Davalarında Vekaletnamede Özel Yetki Bulunmalıdır.

Yaş düzeltme davaları niteliği itibariyle kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Kişiye sıkı sıkıya haklar kural olarak kişi tarafından kullanılması gerekir. Dolayısıyla vekil tarafından dava açılacak ise, davacının vekaletname de özel olarak hangi hususlarda yetki verdiğini belirtmesi gerekir.

Bu itibarla; yaş düzeltme davaları için vekile verilen vekaletnamede Yaş Düzeltme Davası için yetki verildiği hususu açıkça belirtilmiş olmalıdır.

Yaş Düzeltme Davasında İstinaf Kanun Yoluna Başvurulabilir Mi?

İlk derece mahkemesi olan Asliye Hukuk Mahkemesinin, yaş düzeltmeye ilişkin verdiği kararlar, istinaf kanun yoluna götürülebilir.

İlk derece mahkemesinin kararının ilgiliye tebliğ edilmesinden sonra, 2 hafta içerisinde yine kararı veren aynı asliye hukuk mahkemesine, bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere bir dilekçe ile istinaf nedenleri belirtilmek suretiyle istinaf başvurusu yapılabilir.

Yaş Büyütme Veya Küçültme Dava Dilekçesi Örneği

İnternet ortamında bir çok yaş düzeltme davası dilekçe örneği bulabilirsiniz. Ancak şunu bilmelisiniz ki, her bir dilekçe kendisine özgü olay için hazırlanmıştır.  Olay örgüsünün ve davayı açmaktaki hukuki yararın dava dilekçesi içerisine tam olarak işlenmesi gerekmektedir.

Ülkemizin ekonomik koşulları, kişileri yaş büyütme veya yaş küçültme dava dilekçesi konusunda internet ortamında arayışlara sevk etmiştir.  İnternet ortamında hazırlanan, çoğu güncelliği kalmamış, hukuk tekniğinden uzak bu dilekçeler açtığınız davanın reddi ile sonuçlanacaktır.

Bu nedenle konusunda uzman avukatlardan en azından dilekçe hazırlanması konusunda yardım isteyiniz.

Yaş Düzeltme Davaları Kişinin Yerleşim Yeri Mahkemesinde Görülür

Yargıtay 20.Hukuk Dairesi Esas: 2019/ 6203 Karar: 2020 / 33 Karar Tarihi: 23.01.2020

“Dava; nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesince; davacı … ve vasisi …’in yerleşim yeri adreslerinin “…/…” olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. … 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş olup, bu davalarda yetkili ve görevli mahkemenin düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Dava 5490 sayılı Kanunun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, bu tür davalardaki yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin nitelikte olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaların, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Dolayısıyla mahkemece itiraz olup olmadığına bakılmaksızın bu husus mahkemece resen gözetilir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. “Aynı Kanunun 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir…” hükümlerine yer verilmiştir. TMK’nın 412. maddesinde, vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişinin yerleşim yerini değiştiremeyeceği hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamında davacı … ve vasisi …’in yerleşim yeri adreslerinin “…/…” olduğu anlaşılmıştır. Buna göre uyuşmazlığın … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir.

Ceza Muhakemesinde Yaş Tashihi Zorunluluğu

Yargıtay 10.Ceza Dairesi,Esas: 2019/1450 Karar: 2019/5511 Karar Tarihi: 12.09.2019

“Sanık hakkında … 1. Çocuk Mahkemesinin 25/10/2013 tarihli duruşmadaki gözlemi ile …. Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 14/12/2016 tarihli raporuna göre sanığın suç tarihinde 16 yaşını bitirmiş ve 17 yaşın içinde olduğunun tespit edilmesi karşısında; nüfus temsilcisinin de katıldığı duruşmada yaş tashihi konusunda bir karar verilmesi ve son kararla birlikte bu hususta nüfus kayıtlarını düzeltmeye yönelik hüküm kurulduktan sonra, da…ın esası hakkında hüküm kurulması yerine, sanığın yaşı tashih edilmeden TCK’nın 31/3. maddesinin uygulanması suretiyle CMK’nın 218 ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine aykırı davranılması“

Kemik Yaşına İlişkin Raporlar Arasında Çelişki Bulunmamalıdır.

Yargıtay 8.Hukuk Dairesi, Esas: 2020/401, Karar: 2020/1230, Karar Tarihi: 12.02.2020

“Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre doktor raporları, tanık anlatımları ve diğer belgeleri birlikte değerlendirerek öteki kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde karar vermek durumundadır.

Mahkemece yaşı düzeltilmek istenen ……’in kemik yaşı için sağlık kurulu raporu alınmadığı, daha önce açılan ve takip edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilen Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/71 Esas sayılı dosyasına sunulan Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 21.02.2017 tarihli sağlık kurulu raporuna göre (17 yaş sonu ile uyumlu) hükümlü ……’in 10.05.1998 olan doğum tarihinin 30.12.2000 olarak düzeltilmesine karar verildiği, ancak dosyada mevcut yaşı düzeltilmek istenilen ……’in işlediği suç dolayısı ile yargılandığı Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/383 Esas sayılı dosyasında alman 19.01.2012 tarihli raporda kemik yaşının 13 yaş ile uyumlu olduğunun rapor edildiği, her iki rapor birlikte değerlendirildiğinde kemik yaşına dair çelişki meydana geldiği anlaşılmıştır. Mahkemece, her iki rapor arasında meydana gelen çelişkinin giderilmesi için ……’in kemik yaşı hususunda ayrıntılı rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken raporlar arasında çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.”

İSİM DEĞİŞİKLİĞİ DAVALARI

İsim Değiştirme veya Soyadı Değişikliğinin Hukuki Niteliği

İsim değiştirme veya soyadı değişikliği, kişinin şahsına sıkı surette bağlı olan hukuki niteliği itibariyle bir şahıs varlığı hakkını kullanmasıdır. İnsanın en önemli kimliklerinden biri ad ve soyadı olarak kabul edilir. Kişiler, toplum içinde ad ve soyadı ile bilindiğinden isim ve soyadı değiştirme belli bir hukuki prosedüre bağlıdır.

İsim Değişikliği ve Soyadı Değiştirme Davası İçin Haklı Sebep

Medeni Kanun’un 27. maddesi gereği, isim ve soyadı değiştirme davası ancak haklı sebeplere dayanılarak açılabilir. Hemen belirtelim ki kanundaki haklı sebep kavramı, oldukça geniş bir çerçevede değerlendirilir. Haklı sebep, kişinin şahsi subjektif sebeplerini de kapsar. Bu nedenle bir ad veya soyadı için kişinin ruhsal aidiyet hissetmemesi dahi değiştirme için bir gerekçe olarak kabul edilir.

Ad veya soyadının gülünç olması, bir travmayı hatırlatıyor olması, kötü tanınan bir şahsın ismiyle özdeşleşmesi, mesleki veya sanatsal gerekçeler gibi birçok sayısız sebeple isim değiştirme veya soyadı değişikliği davası açılabilir.

İsim Değiştirme veya Soyisim Değişikliği İçin Yetkili Mahkeme

İsim ve soyisim değiştirme davası, ancak kişinin kendisi veya özel yetkili vekaletname verdiği avukat tarafından açılabilir. Yaşı küçük olan kişiler için dava, velayet hakkına sahip veliler veya vekaletname verecekleri avukat tarafından açılabilir.

İsim ve soyisim değişikliği davası için yetkili mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Davacı, davayı ikametgahının bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açabilir.

İsim ve soyadı değiştirme davasına Nüfus Müdürlüğü tarafından görevlendirilmiş bir memur davalı olarak katılır.

İsim ve Soyadı Değiştirme Davası İçin Gerekli Evraklar Nelerdir?

İsim ve soyadı değiştirme davası, daha çok nüfus kayıtları üzerinden yürüyen bir davadır. Bu nedenle davanın açılması için özel bir evrak aranmaz. Ancak, isim değişikliği ve özellikle soyadı değiştirme davasında talebe esas teşkil eden olgu özel bir evraka bağlıysa ilgili evrak delil olarak sunulabilir.

Kullanılan mevcut ad ve soyadı yüzünden sosyal hayatta bir karmaşa meydana gelmişse veya resmi işlemlerde yaşanan bazı karmaşıklıklar varsa, bu hususları ispatlayan belgeler isim değiştirme davası açılırken dava dosyası ile birlikte mahkemeye verilmelidir.

İsim ve soyadı değiştirme davasının en önemli delili tanık beyanlarıdır. Eğer isim açıkça gülünç değilse, bilinen kötü bir anlamı yoksa, yani biçimsel açıdan ismin olumsuz bir çağrışımı yoksa sübjektif durumların ispatı için tanık delili önemli hale gelmektedir.

İsim ve Soyadı Değiştirme Dava Dilekçesi Nasıl Yazılır?

İsim ve soayadı değiştirme davasının dilekçesi, diğer dava dilekçelerinden farklılık arzetmez. Ancak davalı kısımda Nüfus Müdürlüğü hasım gösterilmelidir. Uygulamada çoğu zaman dava açan kişilerin isim değiştirme davası dilekçesinde anne-babayı davalı olarak gösterdikleri görülmektedir. Bu durum tamamen yaygın bir yanlış bilgiden kaynaklanmaktadır.

İsim ve Soyadı “Düzeltme Davası” ile İsim ve Soyadı “Değiştirme Davası” Farkı

İsim ve soyadı değiştirme davası ile davacı, ad veya soyadını tümüyle değiştirmekte veya mevcut ismine yeni bir isim eklemektedir.

İsim ve soyadı düzeltme davası ile davacı, isminde mevcut olan bir hatayı ortadan kaldırarak ismi düzeltmektedir. Örneğin, nüfus kaydında Memet olan ismin Mehmet yapılması gibi.

Her iki davanın da hukuki niteliği aynıdır. Ancak isim veya soyadı düzeltme davalarında tanık dinlenmeden dahi hataların çoğu düzeltilebilmektedir.

İsim ve Soyadı Değiştirme Davasının Süresi

İsim ve soyadı değiştirme davası, gerekli prosedürler hızlı bir şekilde yerine getirildiğinde ilk celsede veya en geç ikinci celsede tamamlanır. Dava mahkemeden mahkemeye değişmekle birlikte 3 ay – 5 ay gibi bir sürede tamamlanır.

İsim ve Soyadı Değiştirme Davasının Hukuki Sonucu

Medeni Kanun (MK) md. 27 gereği, ad ve soyadı değişikliği kişinin diğer şahsi hallerinde değişiklik meydana getirmez. Yani, davacı tarafından açılan isim değiştirme davası sırasında kişinin diğer bilgileri (medeni hali, doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu yer vs.) değiştirilemez.

Erkek eş soyadını değiştirdiğinde evlilik dönemi içinde kadının soyadı da değişir. Ayrıca, yaşı 18’den küçük çocukların veya evlatlığın soyadı da başkaca bir işleme gerek olmadan kendiliğinden değişir.

Ad ve soyadı değiştirme davası kabul edildiğinde mahkeme değişikliği yerel veya ulusal bir gazetede ilan ettirir ve nüfus kayıtlarında gerekli değişikliğin yapılması için mahkeme kararını nüfus müdürlüğüne bildirir.

İsim ve Soyadı Değiştirme Kararına İtiraz Edilmesi

MK md. 27’ye göre, ad ve soyadı değişikliği nedeniyle herhangi bir şekilde zarar görenler, değişiklikten haberdar olunmasından itibaren 1 yıl içerisinde isim ve soyadı değişikliği kararının kaldırılması için dava açabilir. Ancak, belirtmek gerekir ki burdaki zarar gerçekçi, objektif ve ispatlanabilir bir zarar olmalıdır. Örneğin, ünlü kişilerden birinin akrabası ad ve soyadını aynen ünlü kişi gibi değiştirirse bu değişikliğin bir zarar doğurma ihtimali olabilir.

T.C. KAYSERİ 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/114 EsasKARAR NO : 2020/256 kararın da ‘’yapılan yargılama toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacı tanığının beyanından davacının sosyal çevresi, tanıdıkları ve diğer arkadaşları arasında Mustafa Alp ismi ilebilindiği ve kendisine bu şekilde hitap edildiği, yakın ve uzak çevresinde Mustafa Alp olarak tanındığı anlaşıldığından isim değişikliğine ilişkin talebin kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.’’ Şeklin de karar verilmiştir.

Kayseri Yaş büyütme, İsim değişikliği Davaları Avukatı
Kayseri Yaş büyütme, İsim değişikliği Davaları Avukatı

Kayseri Barosu Avukatlarından Avukat Oktay AYDOĞDU, Yaş büyütme ,İsim değişikliği Hukuku    Davalarında Kayseri İlinde müvekkillerine en sağlıklı, hukuki bilgileri vermektedir. Miras davaları tecrübeli hukuk bilgisi gerektiren davalardır. Ufak bir hata durumunda çok büyük hak kayıpları  da yaşanabilir. Bu nedenle Kayseri Yaş büyütme ,İsim değişikliği Hukuku  Avukatı Oktay AYDOĞDU, her zaman hukuki bilgisi ve tecrübesi ile müvekkillerine yardımcı olmaktadır. Kayseri Avukat Oktay AYDOĞDU.